Geçici güvenlik uğruna temel özgürlüğünü feda eden insanlar, ne özgürlüğe ne de güvenliğe layıktırlar.
Benjamin Franklin
CMK'YA GÖRE ÖNLEME ARAMASI KORUMA TEDBİRİ
Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre arama işlemi kamu düzeni ve bireyleri korumayı amaçlayan koruma tedbiridir. Bu tedbir ile kişilerin temel hak ve hürriyetlerine birtakım müdahaleler içerdiğinden titizlikle yürütülmesi elzemdir. Mevzuatımıza göre arama işlemi başlıca ikiye ayrılmaktadır. İlki önleme araması diğeri ise adli aramadır. Bu ikili ayrım içeriği ve düzenlendiği kanun açısından farklılık taşımaktadır. Adli arama CMK 116. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup önleme araması Polis Vazife Ve Selahiyet Kanunu'nda vurgulanmıştır. Önleme araması bir suçun işlenmesine engel olmayı hedefleyen bir tedbir niteliğine haiz iken adli arama suçun işlendiğinin öğrenilmesinden sonra yargılamaya yardımcı olacak bulguları elde etmeyi amaçlar.
Arama işleminden sonra elde edilen delillerin hukuka uygun olabilmesi ve bir diğer ifadeyle hükme esas alınabilmesi için yapılan aramanın niteliğini ve sınırlarının belirlenmesi kritiktir. Örneğin şüphe üzerine durdurulan bir aracın içerisinin detaylı aranması için emniyete götürülmüş ise bu arama artık adli arama niteliği kazanacak ve cumhuriyet savcısına haber verilmesi ya da adli arama emri - kararının alınması gerekmektedir. İki arama türünde de buna ilişkin bir hakim kararı, cumhuriyet savcısı veya kolluk amirinin yazılı emrinin bulunmalıdır. Bu emirler sözlü olarak verilemez.
ÖNLEME ARAMASI NEDİR?
2559 Sayılı Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu'nun 9. Maddesi ve Adli Ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 18. Vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İşbu kanunun 9. Maddesine göre polis, önleme aramasını yapabilmesi için öncelikle usulüne uygun düzenli sulh ceza hakiminin kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirinin vereceği yazılı emir üzerine kişilerin;
-üstlerini
-araçlarını
-özel kağıtlarını
-eşyalarını arayabilir.
Bu maddeye göre arama kararı ya da emrinde birtakım hususların mevcut olması gereklidir. Arama için makul sebebin oluştuğu nedenleriyle gösterilmelidir. Bir arama kararının hukuken geçerli olabilmesi için;
1-aramanın sebebi
2-arama konusu ve kapsamı
3-aramanın yapılacağı yer
4-aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre belirtilmelidir.
Önleme aramasının yapılabileceği yerler de sırasıyla ilgili maddede sayılmış olup bu yerler;
-2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.
- Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.
-Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.
- Yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında.
- Umumî veya umuma açık yerlerde.
-Her türlü toplu taşıma araçlarında ve taşıtlardır.
Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu
Madde 9- Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.
-Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle
birlikte gösterilmesi gerekir.
Arama kararında veya emrinde;
a) Aramanın sebebi,
b) Aramanın konusu ve kapsamı,
c) Aramanın yapılacağı yer,
ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre,
belirtilir.
ÖNLEME ARAMASI NERELERDE YAPILABİLİR?
a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve
gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.
b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya
sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.
c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.
ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim
kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki
koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile
giriş ve çıkışlarında.
d) Umumî veya umuma açık yerlerde.
e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda.
-Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde
önleme araması yapılamaz.
-Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün
düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal
var sayılır.
-Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina
ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını
ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu
yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası
anlaşmalar hükümleri saklıdır.
-Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir
tutanakla bildirilir.
Adlî Ve Önleme Aramaları Yönetmeliği
Denetim yapılacak hâller
Madde 18 - Aşağıda belirtilen denetimler şartları oluştuğunda koluk tarafından kendiliğinden yapılabilir:
a) Umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılan, kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel,
motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema,
kahvehane ve kıraathane; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zekâ geliştirici nitelikteki elektronik
oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler ve benzeri yerler ile sabit veya
seyyar olarak kulanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma araçlarındaki bu tür yerlerin genel güvenlik ve asayiş yönünden denetimi,
b) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmî kurum ve kuruluşlara ait loka ler, mevzuata aykırı bir şekilde
uyuşturucu madde imal edilen, satılan, kulanılan, bulundurulan yerler, mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş yapılan
evler ve yerler, Devletin ülkesi ve miletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun
oynatılan, temsil verilen, film veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin verilen yerler, derneklere, sendikalara, loca
ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin yararlanması için açılan loka lerden,
birden fazla denetim sonunda ve yazılı ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer durumuna geldiği tespit edilenlerin
denetimi,
c) Yürürlükte bulunan hükümlere aykırı olarak işletilen yerler hakkındaki işlemler ile genel ahlâk ve edep kura larına aykırı olarak sesli ve
görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üreten ve satan yerlerin denetimi,
d) Kanunlardaki istisnalar saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçükleri çalıştırdığından veya onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girdiğinden
şüphelenilen ve açılması izne bağlı bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane gibi oyun oynatılan benzeri yerlerin denetimi,
e) Suç işlenmesini önlemek için kişilerden kimlik sorma,
f) 26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununda belirtilen yerlerin denetimi,
g) Motorlu araç trafik belgesi, motorlu araç tescil belgesi ve sürücü belgeleri ile 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayoları Trafik Kanununa
göre araçlarda bulunması gerekli eşyanın denetimi,
h) Doğal ve yapay göler ile su üstü ulaşımına imkân veren akarsularda su üstü araçlarının ve denizlerde deniz araçlarının ruhsat ve belgelerinin,
su üstü araç sahip ve kulananları ile gemi adamlarının ehliyetleri, belgeleri ve deniz mevzuatında yer alan diğer belgelerinin denetimi,
i) Elektromanyetik aygıtlar ve dedektör köpekleri aracılığıyla yapılan tarama şeklindeki denetimler,
j) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 183 üncü maddesi kapsamında gürültü yapanların men edilmesi,
k) Hudut kapılarından giriş çıkış yapanların pasaport denetimleri
ÖNLEME ARAMASI KARARI NEDİR?
Uygulamada mülki amirler arama yapılacak yerin yetkili ve görevli sulh ceza hakimliklerinden talep edilmektedir. Adlî Ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 20. Maddesinde ise önleme arama kararının içeriği ile ilgilidir. Bu maddeye göre; önleme aramaları umumi ve umuma açık yerlerde makul sebeplerin varlığı halinde milli güvenlik ve kamu düzeninin genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla yapılır. Önleme arama kararında açıkça bulunması gerekenler şunlardır;
Önleme araması kararı
20. maddeye göre önleme aramalarında işlemin yapılacağı kanunda belirtilen umumî ve umuma açık yerlerde makul sebeplerin oluştuğunu ve milî güvenlik ve kamu düzeninin,
genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan
her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacının ortaya çıktığını ve tehlikenin oluştuğunu gösteren belirlemeler, koluk tarafından önceden
tespit edilir ve aramanın yapılması önerilen yer ve zaman ile birlikte o yer mülkî âmirine, gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak iletilir.
-Yetkili merci, kolluğun talebini uygun bulursa, hâkimden arama kararı talep eder; ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yazılı arama emri
verir.
Arama talep, emir ve kararlarında aşağıdaki hususlara açıkça yer verilmelidir.
a) Aramanın sebebi,
b) Aramanın konusu ve kapsamı,
c) Aramanın yapılacağı yer,
d) Geçerli olacağı zaman süresi.
Hâkim tarafından verilen kararlar aleyhine, mülkî âmir tarafından kanun yolarına başvurulabilir.
Usulüne uygun olarak verilmiş arama kararı veya emri üzerine, yetkili âmirin, aramanın yapılması için koluk memurlarına vereceği sözlü emirler
derhâl yerine getirilir. Bu konudaki emirlerin yazılı olarak verilmesi istenemez. Bu hâ lerde, emrin yerine getirilmesinden doğabilecek sorumluluk, emri
verene aittir.
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ ÖNLEME ARAMASI YAPABİLİR Mİ?
Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri polis memurları kadar kadar geniş olmasa da birtakım işlemler için kanuni yetkileri bulunmaktadır. Güvenlik memurları güvenliğini sağladığı yerlerde;
-kişilerin üzerlerini dedektörle arayabilir
-eşyaları x ray cihazından geçirebilir
-doğal afet ve acil durumlarda güvenliğini sağladığı yerlerdeki işyeri ve konutlara girebilme
-güvenliğini sağladığı yerler toplu ulaşım yerlerde ise kimlik sorma-duyarlı cihazlardan geçirebilme-eşyaları dedektörle kontrol etme ve xrayden geçirme gibi yetkileri bulunmaktadır.
ÖNLEME KARARI İLE BULUNAN EŞYALARA EL KONULABİLİR Mİ?
Önleme arama kararlarını yetkili ve görevli sulh ceza hakimlikleri verse de el koyma kararı veremez. Zira adli arama ve önleme yönetmeliği'nin 24. Maddesinde aynı yönetmeliğin 10. Maddesine atıfta bulunmuştur. 10. Maddeye göre;
Madde 10 - Usulüne uygun yapılan aramada;
a) Yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmakla birlikte, karar veya yazılı emirde konu edilmeyen,
b) Yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek,
bir delil elde edilirse; bu delil koruma altına alınır ve durum Cumhuriyet başsavcılığına derhâl bildirilerek el koyma işlemini gerçekleştirmek için
Cumhuriyet savcısından yeni bir yazılı emir istenir. Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hâ lerde ise koluk âmirinin yazılı emriyle koluk görevlileri
elkoyma işlemini gerçekleştirebilir.
Hâkim kararı olmaksızın elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz
saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar.
Bu tür aramada, aramanın amacı ve konusu dışında ele geçirilen ve haklarında tutuklama veya yakalama kararı bulunan kişiler, evrakıyla birlikte
Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilir.
İlgili amir hükmün lafzi yorumu yapıldığında önleme araması yapılırken suça konu bir eşya ya da delile ulaşıldığında bunun koruma altına alınıp cumhuriyet başsavcılığına durum bildirilir ve gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle el koyma işleminin gerçekleşmesi için yazılı bir emir alınmalıdır. Daha sonra ise 24 saat içinde sulh ceza hakimliğinden kararın onayı alınmalıdır. Bu halin mümkün olmadığı halde ise kolluk amirinin yazılı emri alınmalıdır.
Yargıtay 10. Ceza dairesi nin 2015/4690 E, 2015/33135 Karar sayılı kararına konu olayda; '' suça ilişkin bir ihbar alınmış, adli arama gerektiren bir olayda önleme aramasına dayanılarak yapılan araç aramasında bulunan uyuşturucu maddeler hükme esas alınmayacağına...'' şeklinde karar tesis edilmiştir.
Derneklerde Önleme Araması Yapılabilir Mi?
Madde 22 - Kamu düzeninin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden birine bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça, yine bu nedenlere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâ lerde mülkî âmirin yazılı emri bulunmadıkça, koluk kuvvetleri, dernek ve
eklentilerine giremez, arama yapamaz ve buradaki eşyaya el koyamaz.
- El koyma söz konusuysa, mülkî âmirin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren
kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde, el koyma kendiliğinden kalkar.
-Hâkim kararı, mülkî âmir tarafından dernek yöneticilerine yazıyla duyurulur.
Spor Müsabakalarında ve Futbol Maçlarından Önce Görevliler Önleme Araması Yapabilir mi?
Adlî Ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 23. maddesine göre;Spor müsabakalarının yapılacağı spor alanına, güvenlik güçlerince gerçekleştirilecek kontrolden sonra seyirci alınır.
Spor alanlarının çevresinde, stadyum veya spor salonu girişleri ile turnike girişlerinde, müsabakayla ilgili olarak hâkim kararı veya gecikmesinde
sakınca olan hâ lerde mülkî âmirin yazılı izni ile koluk tarafından veya koluğun denetiminde, özel güvenlik görevlilerince üst araması yapılır ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu'nun amacına aykırı madde ve cisimler geçici olarak koruma altına alınır.
Önleme Aramasında Elde Edilen Delillerle Ne Yapılır? Eşyalar Geri Alınır MI?
Madde 24
Önleme aramalarında elde edilen ve adlî soruşturmalarda kulanılabilecek bilgi, bulgu ve şüpheliler hakkında 10 uncu madde hükümleri uygulanır.
Aramanın konusu ve kapsamı içinde olan, ancak suç unsuru oluşturmayan eşya, geçici olarak koruma altına alınır ve aramaya sebep teşkil eden
husus sona erdiğinde ilgiliye teslim edilir. Hâkimden önleme araması kararı alınması gerekmeyen hâller
Madde 25 - Aşağıdaki hâlerde yapılacak aramalarda ayrıca bir arama emri ya da kararı gerekmez:
a) Devletçe kamu hizmetine özgülenmiş bina ve her türlü tesislere giriş ve çıkışın belirli kura lara tâbi tutulduğu hâ lerde, söz konusu tesislere
girenlerin üstlerinin veya üzerlerindeki eşyanın veya araçlarının aranmasında,
b) 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamında bulunan, sivil hava meydanlarında, limanlarda ve sınır kapılarında, binaların,
uçakların, gemilerin ve her türlü deniz ve kara taşıtlarının, giren çıkan yolcuların X-ray cihazından geçirilerek, gerektiğinde üstünün ve eşyasının
aranması ile buralarda görevli kamu kuruluşları ve özel kuruluşlar personelinin, üstlerinin, araçlarının ve eşyalarının aranmasında,
c) 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanununun 11 inci maddesi kapsamında, kişilerin üstünün, eşyalarının Olağanüstü Hâl Valisinin emriyle
aranmasında,
d) 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 3 üncü maddesi kapsamında, konutların ve her türlü dernek, siyasî parti, sendika, kulüp gibi teşekkülere ait
binaların, işyerlerinin, özel ve tüzel kişiliklere sahip müesseseler ve bunlara ait eklentilerin ve her türlü kapalı ve açık yerlerin, mektup, telgraf ve sair
gönderilerin ve kişilerin üzerlerinin sıkıyönetim komutanının emriyle aranmasında,
e) Kanunların, muhafaza altına alınmalarına olanak verdiği kişilerin, üst veya eşyalarının aranmasında,
f) 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun çerçevesinde görevli koluğun, aynı
Kanunun 79 uncu maddesindeki silâh taşıma yasağı kapsamında, silâh taşıdığından şüphelenilen kişilerin üstlerinin ve eşyalarının aranmasında.
Umuma açık veya açık olmayan özel işletmelerin, kurumların veya teşebbüslerin girişlerindeki kontroler, buralara girmek isteyen kimselerin
rızasına bağlıdır. Kontrol edilmeyi kabul etmeyenler, bu gibi yerlere giremezler. Bu gibi yerlerde kontrol, esasta özel güvenlik görevlileri tarafından
yerine getirilir. Ancak, bu yerlerin ve katılanların taşıyabilecekleri özel niteliklere göre, önleme aramaları koluk güçleri tarafından da yapılabilir.
Önleme araması tutanağı
Yönetmeliğin 26. maddesine göre önleme arama sırasında suç unsuruna rastlandığında, önleme araması tutanağa bağlanır Bu hâlde, tutanak 11 inci maddede yazılı unsurları içerir.
Tutanak arama işlemine katılmış olanlar ve hazır bulunanlarca imzalanır. Tutanağın bir sureti ilgiliye verilir. Suç unsuruna rastlanmadığı durumlarda, aranan kişinin talebi hâlinde, kendisine arama kararı veya emrinin tarih ve sayısı, aramanın tarih ve saati, yeri, aranan şahsın ve arayan görevlinin kimlik bilgilerinin yer aldığı bir belge verilir.
CMK KAPSAMINDA ADLİ ARAMA NEDİR?
Türk Ceza Muhakemesi kanununda arama koruma tedbiri ikiye ayrılmaktadır. İlki önleme araması diğeri ise bu yazının konusu olan adli aramadır. Önleme araması suçun icrasından önce idari tedbir niteliğindeyken adli arama bir suç şüphesi varlığı kriteri arandığından suçun icrasından sonra uygulandığı kabul edilmektedir.
Adli arama, kişinin temel hak ve özgürlüklerine yönelik bir müdahale teşkil eder. Bu nedenle, adli arama işleminin gerçekleştirilmesi sırasında, temel haklar özellikle korunmalıdır. Konut Dokunulmazlığı Hakkı, Özel Hayatın Gizliliği Hakkı hakları AİHS ve T.C Anayasası kapsamında koruma altına alınmış haklardan olup adli arama ile ihlal edilebilir. Bu nedenle, adli arama sırasında, yapılan işlemde orantılılık, gereklilik ve hukuka uygunluk ilkesine sıkı şekilde riayet edilmelidir. Nitekim, yapılan adli arama işleminin yasal dayanaklara uygun olması, kişilerin haklarının ihlal edilmemesi ve adaletin sağlanması için büyük önem taşır. Aksi takdirde, yapılan aramalar, sadece suçlunun ortaya çıkmasını engellemekle kalmaz, aynı zamanda adaletin tesisini de olumsuz etkileyecektir.
Adli Arama Nedir?
Adli arama, bir suçun işlenmiş olduğuna dair güçlü şüphelerin bulunduğu hallerde, suç delillerinin toplanması amacıyla yapılan bir araştırma işlemidir. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, adli arama, şüpheli veya sanık ile bağlantılı olabilecek herhangi bir kişinin, konutunda, işyerinde, üzerinde veya diğer eşyalarında yapılan aramalardır.
Adli arama, özellikle delil elde etme amacı taşıdığı için, ceza muhakemesi sürecinin en önemli ve kritik aşamalarından birini oluşturur. Ancak, bu işlem kişinin temel haklarını, özellikle de özel hayatın gizliliği hakkını ihlal edebilir. Bu nedenle adli arama, yalnızca belirli koşullar altında ve belirli usullere uygun şekilde gerçekleştirilebilir.
Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda adli arama, 116. maddeden itibaren düzenlenmiştir. CMK'nın 116. maddesinde, adli aramanın hangi koşullar altında yapılabileceği ve nasıl uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Kanunun 116. maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
“Bir suç işlendiği hakkında kuvvetli belirti bulunan yerlerde, suç delillerine el konulması amacıyla yapılacak aramalar, hakim kararıyla yapılır. Ancak, suç delillerine el konulması gerektiği durumlarda, gecikmesinde sakınca bulunan durumlar söz konusuysa, Cumhuriyet savcısının talimatıyla kolluk görevlileri tarafından da yapılabilir.”
Bu madde, adli aramanın yasal çerçevesini çizerken, arama kararının genellikle bir hakim tarafından verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ancak, aramanın yapılmasında gecikme olursa, Cumhuriyet savcısı tarafından da talimat verilebilir.
ADLİ ARAMANIN KOŞULLARI NEDİR?
Adli arama, belirli yasal koşullar altında yapılabilir. Bu koşullar, hem kişilerin haklarının korunmasını hem de adaletin sağlanmasını temin etmeye yönelik bir denetim mekanizması oluşturur. Adli arama yapılabilmesi için gerekli koşullar şunlardır:
- Şüpheli veya Sanık Hakkında Kuvvetli Şüphe Bulunması: Adli aramanın yapılabilmesi için, arama yapılacak kişi hakkında suç işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunmalıdır. Bu şüphe, genellikle soruşturma aşamasında elde edilen bilgilerle şekillenir. Örneğin, bir suç delilinin bulunduğu yerin araştırılması gerektiği durumlar adli arama için geçerli sebepleri oluşturur.
- Hakim Kararı veya Savcı Talimatı: CMK'nın 116. maddesi uyarınca, adli arama yapılabilmesi için hakim kararı gerekmektedir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda, Cumhuriyet savcısının talimatıyla da arama yapılabilir. Bu tür durumlar, örneğin delillerin kaybolma riski taşıması durumlarında söz konusu olabilir.
- Hukuki Denetim ve Tanık Bulundurma: Arama esnasında, kişinin temel haklarının ihlal edilmemesi adına bir tanık bulundurulması gereklidir. Bu tanıklar, aramanın başından sonuna kadar, aramanın hukuka uygun olup olmadığını denetleyebilir. CMK'nın 119. maddesi, aramanın tanıklar huzurunda yapılmasını şart koşar.
- Zaman Sınırlaması: Adli arama, genellikle gündüz saatlerinde yapılır. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde gece de yapılabilir. Bu durum, aramanın yapılacağı yerin özelliklerine ve olayın aciliyetine bağlıdır.
ADLİ ARAMANI TÜRLERİ NELERDİR?
Adli arama, çeşitli türlerde gerçekleştirilebilir. Her tür, belirli amaçlar için uygulanır ve her biri, farklı usul ve esaslara tabidir. Adli arama türleri şunlardır:
- Kişi Üzerinde Arama: Şüpheli veya sanığın üzerinde yapılan aramadır. Bu tür bir arama, şüphelinin suç işlediğine dair kuvvetli bir belirti bulunduğunda yapılır. Kişinin vücudu üzerinde yapılan arama, diğer arama türlerine göre daha hassas bir konu olup, hukuki denetim gerektirir.
- Eşya Araması: Şüpheli veya sanığın eşyalarında yapılan aramalardır. Bu, kişinin taşınabilir malvarlıklarında (örneğin çanta, cep telefonu, bilgisayar gibi) yapılan aramaları kapsar. Eşyada suç delili bulunması amacıyla yapılan bu tür aramalar, yine hakim kararı ile yapılır.
- Konut Araması: Şüpheli veya sanığın ikamet ettiği yerde yapılan aramadır. Konut, kişilerin özel hayatlarının en mahrem alanlarından biri olduğu için, konut araması, en fazla hukuki denetim gerektiren arama türüdür. Konut araması, yasal bir dayanağa sahip olmadan yapılmamalıdır. Hukuka aykırı olarak yapılan bir konut araması sonucu elde edilen deliller, mahkemeye sunulamaz.
- İşyeri Araması: İşyerlerinde yapılan aramalardır. Burada amaç, işyeri içinde suç delilleri olabileceği düşünülen yerlerin araştırılmasıdır. Yine, bu tür aramalar için debir hakim kararı gereklidir.
Türk Ceza Muhakemesi Kanunu, adli aramanın hukuka uygun yapılmasını sağlamaya yönelik bir dizi kural getirmiştir. Bu kuralların ihlali, elde edilen delillerin geçersiz sayılmasına yol açar. CMK'nın 206. maddesi, hukuka aykırı şekilde elde edilen delillerin, mahkemede geçerli olamayacağını belirtmektedir:
- “Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, hükme esas alınamaz.”
- Bu hüküm, adli arama işlemi sırasında hukuka aykırı bir müdahale olup olmadığının belirlenmesinde önemli bir ölçüt oluşturur. Özellikle, hukuka aykırı olarak yapılan aramalar, suçluluğun kanıtlanması adına kullanılamaz ve ceza muhakemesi sürecinde delil olarak kabul edilmez.
AV. ŞEVVAL TAŞKIN